Eppek'in kurucusu Burak Soykan, Avusturya'da eğitim alırken organik tarımla tanışıp, ekolojik üretime merak salmış bir isim. Türkiye'deki ekolojik çiftliklerde çalıştıktan sonra, İstanbul'a dönüp ata tohumu buğdaylarla ekmek yapmaya başlayan Soykan'ın bu tutkusu zamanla 'Eppek' markasına dönüştü. Kızıltoprak'ta 2017 yılında açılan dükkanda, yerel ve sağlıklı beslenmek istyenlere ekmek pişiren Soykan, Kafkas Kızılı, Çalıbasan, Karakılçık, Kızılca, Şahman, Zerun gibi yerel buğday çeşitlerini üretmek için Gökçeada'ya yerleşti. Orada taş değirmen kuran ve pestisit ve kimyasal gübra kullanmadan buğday üreten Soykan, 'eppek' markasıyla da Türkiye'nin her yöresine özel yapım ekmekler gönderiyordu.
Avrupa gezisi göçün başlangıcı oldu
Geçtiğimiz yaz Avusturya ve Almanya'yı gezen Burak Soykan, buradaki buğday ve ekmek üreticileriiyle tanıştıktan sonra Avrupa'ya göç etme kararı aldı. Eppek'in taşındığını duyuran Soykan, 10 yıllık süreçte artık gideceği yolu görememeye başladığıı ve hayalleri ve umutlarından koptuğunu dile getirdi. Soykan, 'eppek'in göçüne dair de şunları paylaştı: "Pazarlama konusunda iyi olmadığımızı uzun zamandır biliyoruz. Biri on anlatmanın meziyet sayıldığı günümüzde; biz onu, bir anlatamıyoruz.
Güvenebilecek partner orada var
2 sene önce plan yaptık ve bu sene; kendimizi hangi alanlarda geliştirebiliriz, neleri heybemize ekleyebiliriz ve de biraz havamız değişsinciliklerle Avrupa’ya doğru yola çıktık. Yolculuk ilerledikçe, iş yapma şekillerini gördükçe; neden her şeyi kendimizin yapmak zorunda olduğumuzu sorgulamaya başladık. Birbirini tanımayan insanların birbirlerine güvenerek iş yapabilmesi bize ne kadar uzak değil mi? Birinci ve en büyük sebeplerden biri bu; orada tanıştığımız bütün üreticilerin tarımsal operatörlük, depolama, değirmencilik gibi konularda güvenerek çalışabildiği partnerleri var. Bu, kendilerine zaman ayırabilme ve kendilerini geliştirebilme fırsatı sağlıyor.
Sıfırdan başlamak için en iyisi Almanya
İkinci büyük sebep ise ülkemizde küçük üretici olmanın hayli zor olması. Yönetmelikler ve regülasyonlar devasa üretimler için var. Tohumunuzu kendiniz sürdürüyorsanız, zehir, gübre vb kullanmıyorsanız; alacağınız tek destek mazot için. Hele bir de ekolojik üretici iseniz; neyi, neden yapmaya çalıştığınızı; üzerine bu ekonomide fiyat farkınızı anlatmaya çalışmak başlı başına bir mücadele. E bir de ürününüz devlet tarafından sübvanse edilen gıdalardan ise yaptığınız iş değirmenlere karşı bir savaşa dönüyor! Almanya’ya yerleşmeye karar verdik çünkü sıfırdan başlamak için şartların bizim için uygun olduğunu gördük. Stabil bir duruma geçtikten sonra ise Almanya ile Türkiye arasında neler ve nasıl yapabiliriz konusunda çalışmaya başlamayı hayal ediyoruz."
Ekmek satışını Nokta Kalamış sürdürecek
Kendisinin ekipten ayrılmasına rağmen üretimin süreceğini duyuran Soykan, “Gökçeada’daki tarımsal faaliyetlerimize ekim alanımızı küçülterek devam ediyoruz.Yine elimizden geldiği kadar çok çeşidi çoğaltmaya çalışıyoruz. Değirmencilik faaliyetlerimiz de aynı şekilde devam edecek. Yani üretimi durdurmuyoruz ama gerek ülkenin şartları, gerekse bizim ayrılışımızla insan gücü kaybı yaşamamız sebebi ile yüksek nitelikli üretime devam edebilmek adına biraz küçülüyoruz. Eh bir zamanlar 6 kişi olan sabit nufüsumuz artık 1’e düşüyor. Ekşi maya ekmek üretimi ise bizim prensiplerimiz ve unlarımızla zaten bir süredir @noktakalamis ekibinde! Dükkanı Bahar’ın devralması ile fırın; nitelikli kahve ve sağlıklı atıştırmalıkları da menüsüne eklediği café konsepti ile bir dönüşüm yaşadı. Yani artık sadece ekşi mayalı ekmeklerimize değil aynı zamanda unlarımızla yapılmış kıtırlara, kurabiyelere de erişebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.