Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Sencer Solakoğlu, süt sektöründeki ‘kirli gerçekleri’ anlattı. Süt üreticilerine kumpas kurulduğunu kaydeden Solakoğlu, marketteki süt fiyatlarının neden ucuzlamayacağını da açıkladı.
'Kooperatifler sanayicilere çalışıyor'
2025 yılında çiğ süt fiyatı 17,15 lira olarak belirlendi. Ancak marketlerde sütün litresi 30 lirayı aşıyor. Daha önce bu tabloyu sosyal medya hesabında gündeme getiren Sencer Solakoğlu, süt ürünleri üreten sanayicilerin, çiftinin emeğinin karşılığını vermemek için süt fiyatlarını manipüle ettiğini iddia etmiş ve gıda enflasyonun bu şekilde yükseldiğini belirtmişti. Dünya Gazetesi'nin Tarım eki için bir yazı kaleme alan Solakoğlu, süt üreticilerinin kurduğu kooperatif yöneticilerinin de sanayicilerle işbirliği yaptığını savundu.
'Kirli süt gerçekleri'
'Çok karanlık ve kirli sektör gerçeklerini anlatıyorum' diye söze başlayan Solakoğlu, yazısında şunları kaydetti: " Süt köylerden toplayıcılar tarafından toplanır, ara toplanma merkezine taşınır ve oradan sanayiciye sevk edilir ve sanayici gelir oradan sütü alır. Üreticilerin bir de örgütleri var. Bu örgütlerin görevi bu sütün satış ve pazarlamasına vesile olmak. Yani sanayiciyle pazarlık usulü bir kontrat yapıp, sağım sonrası derhal soğutulup sanayiye aktarılması gereken bu sütün yerine ulaşıp muhasebeleştirilmesini sağlamak. Özetle kooperatifler hem lojistik hem pazarlama yapıyor.
Karanlık hikaye burada başlıyor..
Köyde üretici sanayicinin ödediği parayı bu toplayıcıdan alıyor, borç ihityacını da yine toplayıcıyla görüyor. Sütü alan sanayiciler bu toplayıcıların ve kooperatiflerin büyük bir kısmını kendi kontrollerinde tutuyor. Süt fiyatını sanayici tebliğ ediyor, toplayıcı lojistik maliyetini düşerek kalanını köylüye ödüyor.
Tarım Bakanlığı 2024 yılında tek tip sözleşme hazırladı ve üreticinin bu sömürü düzeninden çıkarak planlı ve sözleşmeli üretim yapmasının önünü açtı.(…) Ocak ayında sözleşmeler yapıldı ama yılın ortasında stok maliyetleri, tüketim düşüklüğü gibi sıkıntılar sanayicinin bir anda çark etmesine sebep oldu ve 'sözleşme tanımıyoruz, fiyatları düşürüyoruz' dediler. Tüm sanayiciler aynı anda fiyat düşürdü. Biz Bursa'da direndik ve sözleşmelere sadık kalınmasını istedik.
Süt üreticisine yem baskısı
Aslında tablo çok net. Az sayıda olan sanayiciler çok sayıda ama sağlılklı örgütlenmemiş olan üreticiye, ‘Ya fiyat düşürün ya da sütünüzü almıyoruz’ dedi. Aynı sanayici bir yandan da üreticiye yem dayatması yapıyor. ‘Sütünüzü alırız ama bizim sattığımız yemi alacaksınız’ tehdidi ile yönettikleri sisteme geri dönüş yaptılar.
Kooperatifler üreticinin destek almasını engelliyor
Devlet bir refleks verdi ve 2025 yılı için 1. sınıf örgütler üzerinden satış yapan üreticilere süt desteklerini 2 katına çıkarttı ve bu çarpık yapı ile mücadelede kararlılık sergiledi. Ben Bursa Damızlık Birlik Başkanı olarak, tüm üreticilere duyuru yaptım. 'Gelin sütünüzü bizim kanalımızla satın. Desteklerden mahrum kalmayın' dedik. Buna en çok kim karşı çıktı sizce. Evet kooperatifler. Üreticinin kurduğu onları en çok koruması gereken yapılar toplantılarda sanayici ile yan yana oturarak karşı çıktılar.
Kooperatiflerde koltuk sevdası ve kirli ilişkiler var
Koltuk sevdası ve karanlık ilişkilerin gün yüzüne çıktığı bu anda sanayici, üreticileri, toplayıcıları ve kooperatifleri tehdit etmek suretiyle sütlerini bırakacaklarını beyan ettiler. Devlet yine sahneye çıktı ve ‘Bırakılan süt olursa biz alırız’ dedi. Yine sanayici geri adım atmadı ve tehdit etmeye devam ediyor. Aslında devletle bilek güreşi söz konusu. Bu denli acizlik ve zorbalık ortadan kaldırılmadığı sürece sizler ne uygun fiyatlı süt içersiniz ne de uygun fiyatlı et tüketirsiniz. Tabii ki az da olsa oyunu doğru oynayan sanayici var ama doğan haksız rekabet karşısında dürüstlükleri cezalandırılıyor."