Kaçıngan ve Kısıtlayıcı Gıda Alımı Bozukluğu (ARFID), genellikle otizmle ilişkilendirilen bir yeme bozukluğu olmakla birlikte, ARFID sıklıkla birinin inanılmaz derecede sınırlı bir damak zevkine sahip olması olarak örneklendirilir.
Yeme güçlüğü çeken otizmlim kişilerle çalışan klinik psikolog Dr. Elizabeth Shea, kısıtlayıcı yeme düzeninin öncelikle belirli besin gruplarına bağlı kalmak anlamına gelebildiğini birbirine çok benzeyen, benzer dokuya sahip ve duyusal açıdan bakıldığında genellikle gerçekten kolay olan yiyecekler olarak sınıflandırıyor.
Yemek vakitlerinde kaygı
Dr. Shea, yemek zamanı kaygısının, her zaman aynı sandalyede oturmak veya yemeğin tabağa nasıl yerleştirildiği konusunda seçici olmak gibi rutinler ve ritüellerle bağlantılı olabileceğini açıklıyor. Bu durum aynı zamanda bazı otizmlilerin neden aynı yiyeceklere, hatta markalara bağlı kaldıklarını da açıklıyor.
Açlık hissi
Ancak otizmli bir kişinin yemek yeme davranışını etkileyen tek etken dış etkenler değil. Dr. Shea, "Vücudunuzun içindeki hisleri ifade eden interoception adı verilen bir duyu var. Araştırmalardan otizm ve nörodiverjan insanların bununla mücadele ettiğini biliyoruz. Bu, ne zaman aç olduklarını her zaman bilemeyecekleri anlamına gelir. Uzun süreler boyunca yemek yememelerine yol açabilir ve bu oldukça risk taşıyabilir” diyor.
Sindirim sorunları
Otizm ve sindirim sorunları arasında da bir bağlantı olmakla birlikte; veri analizleri, otizmli çocukların otizm olmayan çocuklara göre bunları yaşama olasılığının dört kat daha fazla olduğunu gösteriyor. En yaygın olanlar kabızlık, ishal ve mide ağrısı. Bunların hepsi bir kişinin yiyecek ve yemeyle ilişkisini şekillendirmeye yardımcı olan önemli sorunlar.
Otizmli bireyin beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?
Her bireyin otizm deneyimini ve duyusal farklılıklarını anlamaya çalışmalı. Daha fazla kaygıya yol açmamak için, sağlıksız bile olsa, sevdikleri yiyeceklere izin verilmeli. Kaygıyı azaltmak için derin nefes alma gibi teknikleri kullanılmalı.
Vücudun açlık ve tokluk hissini anlamasına yardımcı olmak için düzenli bir beslenme programı uygulanmalı. Onları kademeli olarak belirli dokulara veya tatlara maruz bırakmamalı.