Her yıl dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen, özellikle yaşlı ve zayıf bireylerde ishale, sepsise ve ölüme neden olabilen C. difficile bakterisine karşı çözünür lifin etkileri, yeni bir çalışmayla test edildi.
Fareler üzerinde yapılan deneylere göre; Lifli diyetle beslenen fareler, enfeksiyona karşı daha güçlü bağışıklık tepkileri geliştirdi ve daha yüksek hayatta kalma oranları gösterdi. Etki mekanizması ise sindirim sırasında bağırsak bakterilerinin ürettiği asetat adlı kısa zincirli yağ asidi.
Asetat: Lifin bağırsaktaki süper gücü
Asetat, bağışıklık sistemini dengeli bir şekilde aktive ederek bağırsakları enfeksiyonlara karşı koruyor. Bu molekül, bağırsak epitelindeki (bağırsak duvarı) bağışıklık tepkilerini düzenliyor ve böylece savunma mekanizmasını güçlendirirken zararlı inflamasyonu engelliyor. Aynı deneyde lifsiz diyetle beslenen farelerde ise tam tersi bir tablo gözlendi: Asetat üretimi düşük olduğu için bağışıklık sistemi aşırı tepki verdi, bu da doku hasarına ve daha kötü sağlık sonuçlarına yol açtı.
İnsanlar için ne anlama geliyor?
Araştırmacılar, C. difficile ile enfekte olmuş insan hastalardan alınan bağırsak biyopsilerinde de benzer bağışıklık aktivasyonu izlerine rastladı. Bu bulgular, çözünür lifin yalnızca sindirime yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda bağışıklık sistemi ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki kritik iletişimi desteklediğini gösteriyor.
“Basit gıda seçimleri hayat kurtarabilir”
Araştırmanın yazarlarından Dr. José Fachi, “Beslenmenize daha fazla lif eklemek gibi basit bir tercih, enfeksiyonlara karşı koruyucu bir kalkan görevi görebilir” diyor.
Peki ne yiyelim?
Günlük lif ihtiyacınızı karşılamak için şunlara sofranızda yer açabilirsiniz:
Yulaf, arpa gibi tam tahıllar
Elma, portakal, havuç gibi meyve ve sebzeler
Mercimek, nohut gibi baklagiller
Bu besinlerde bol miktarda bulunan çözünür lif, hem sindiriminizi düzenliyor hem de bağışıklığınızı eğitiyor!