Türkiye, narenciye üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri ama tarımsal üretimde kullanılan pestisitler, baş ağrıtmaya devam ediyor. Yılın ilk 10 ayında 1 milyon 159 bn ton narenciye ihracatı yapan Türkiye, ihracatının yüzde 25'ini AB ülkelerine gönderiyor. Ancak zaman zaman gönderilen ürünlerde saptanan tarım kimyasallarının kalıntıları, ürünlerin sınırdan geri çevrilip iade edillmesiyle sonuçlanıyor.
5 günde 2 kez mandalina alarmı
Avrupa Birliği ithal ettiği ürünlerden kaynaklı sorunları ise RASFF Gıda Alarm Sistemi'yle kamuoyuna deklare ediyor. O sisteme 20 Kasım günü düşen alarma göre, Bulgaristan'daki sınır kontrolü kapsamında yapılan ürün analizlerinde, Türkiye'den gelen satsuma cinsi mandalinalarda, klorprifos adlı böcek öldürücü saptandı. Avrupa'nın 4 yıl önce kullanımını yasakladığı etken maddenin mandalinalarımızdan çıkması, ürünlerin iade edilmesiyle sonuçlandı. Bu bildirimden 5 gün sonra yine satsuma cinsi bir başka parti ihracat ürünü mandalinada da aynı tarım zehrinin kalıntısına rastlandı.
Klorprifos nedir?
Türkiye'de yetiştirilen mandalinalarda kalıntısı saptanan klorprifos, böcek öldürücü olarak kullanılan bir kimyasal etken madde. Uzun yıllar tarlalarda meyveden sebzeye çeşitli ürünlerde püskürtülen bu kimyasalla ilgili yapılan rik değerlendirmeleri ve bilimsel çalışmalar, klorprifosun sinir sistemini bozabileceğine yönelik kuşkuları artırdı. Yayınlanan çalışmalar sonrası da Birleşik Krallık, 2016 yılında klorprifosun tarımda kullanımını yasakladı. Bu karardan 4 yıl sonra da AB, etken madde için yasak kararı verdi. Türkiye de 2016 yılında klorprifos üretimi ve kullanımı sonlandırma kararı aldı. Ancak yasak bir türlü tarlaya yansımadı. Geçtiğimiz yıl AB'ye ihraç edilen 27 parti üründe klorprifos saptandı.
Zehir kabukta değil
Klorprifos kalıntısı bulunan ürünlerin ilk iki sırasında da limon ve biber yer aldı. Yine arasında mandalinanın da yer aldığı narenciye ürünlerinde bu etken madde tespit edildi. Klorprifos, sistemik etki sınıfıd bir kimyasal. Yani sadece ürünün üzerine veya kabuğuna değil, tüm dokusuna sirayet ediyor. Özellikle çocuklar için riskli görülen klorprifos, anne karnındaki bebeği bile etkileyebiliyor. Gelişimsel bozukluklar, zihinsel gelişimi etkileme gibi nörolojik etkiler nedeniyle endişe kaynağı olan klorprifosa maruz kalan çocuklarda, otizm ve erken beyin hasarı riskinin yüksek olduğunu ortaya koyan çalışmalar yayınlandı.