Nar sadece lezzetli bir meyve değil, aynı zamanda tam anlamıyla bir sağlık iksiri. Doğru şekilde tüketildiğinde, vücudunuzu toksinlerden arındırmak, bağışıklığınızı güçlendirmek ve yaşlanma belirtilerini geciktirmek için en güçlü yardımcılarınızdan biri olabilir.
Nar, özellikle punikalagin adı verilen güçlü antioksidan bileşeniyle öne çıkıyor. Bu madde, kalp damar sağlığını korumaktan bağışıklığı güçlendirmeye, yaşlanmayı geciktirmeye kadar birçok etkili fayda sağlıyor. Aynı zamanda C vitamini, K vitamini, potasyum ve lif bakımından da oldukça zengin.
Nar özütü kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatıyor
Uzmanlar, narın serbest radikallerle savaşma kapasitesinin yeşil çay ve limondan çok daha yüksek olduğunu belirtiyor. Yapılan bazı çalışmalarda, nar özütünün kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlattığı ve iltihaplanmayı azaltıcı etkiler gösterdiği gözlemlenmiş durumda.
Nar nasıl tüketilmeli?
Narın faydalarını tam anlamıyla görebilmek için doğru şekilde tüketilmesi çok önemli:
En doğal haliyle, meyve olarak tüketmek en faydalı yollardan biri. Ancak abartmamakta fayda var; günde bir orta boy nar yeterli olur.
Şeker ilavesiz, taze sıkılmış nar suyu güçlü bir antioksidan deposu olup, sabahları aç karnına bir bardak içilebilir.
Nar çekirdeklerini asla atmayın! Narın çekirdeği de sağlıklı yağlar içerdiği için blenderda ezerek yoğurt ya da smoothie’lere katılabilir.
Özellikle kış salatalarına nar eklemek hem lezzet hem de sağlık açısından oldukça zenginleştirici olur.
Aşırı tüketimi kan şekeri dengesini etkileyebilir
Nar suyu her ne kadar sağlıklı olsa da aşırı tüketildiğinde kan şekeri dengesini etkileyebilir. Özellikle diyabet hastalarının nar tüketimini doktor kontrolünde yapması önerilir. Ayrıca bazı ilaçlarla etkileşime girebileceği için düzenli ilaç kullananların dikkatli olması gerekir.