Gıda Bülteni Tarım Hangisi daha sağlıklı? Sera mahsulü mü, tarla mahsulü mü?

Hangisi daha sağlıklı? Sera mahsulü mü, tarla mahsulü mü?

Tüketiciler, seralarda daha fazla miktarda hormon ve tarım ilacı (pestisit) kullanıldığı için sera ürünlerinin, tarlada yetiştirilen sebze-meyvelere göre daha sağlıksız olduğunu düşünüyor. Peki bu gerçekten doğru mu? Seralardaki üretimde, hormon ve tarım zehri kullanımı daha mı yaygın? Gıdabülteni.com bu soruların yanıtını aradı.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Tarımda hormon kullanımı en çok çilekle gündeme gelmişti. Çilekte meyvelerin aşırı oranda büyük olması, 'hormon' olarak adlandırılan büyüme düzenleyici kimyasalların kullanımıyla bağdaştırılırken, geçtiğimiz yıllarda bu tip ürünlerin özellikle seralarda gerçekleştirilen, çilek üretiminde kullanıldığı, ziraatcılar tarafından da kabul edilmişti. Ancak son yıllarda geliştirlen ıslah yöntemleriyle, artık daha iri ve meyve tutumu yüksek çeşitlerin geliştirildiğine dikkat çeken uzmanlar, büyüme düzenleyici madde kullanımına gereksinim kalmadığını dile getiriyor. Diğer yandan yine seralarda, soğuk dönemlerde,  domates, kabak ve patlıcan gibi ürünlerin meyve tutulumunu artırmak için sentetik büyüme geliştiricilerin kullanımı yaygın.

Salatalıkta hormon var mı?

Mesela 2024 yılının Ocak ayında AB Gıda Alarm Sistemi’ne(RASFF) yansıyan bir uyarıya göre, Türkiye’de hasat edilip, ihraç edilen salatalıklarda, yüksek oranda 'Chlormequat' adlı kimyasala rastlanmış. Chlormequat, 'Bitki Gelişim Düzenleyici' sınıfında bir kimyasal madde. Diğer bir deyişle; hormon. Bu dönemde salatalık yetiştiriciliğinin serada yapıldığı gözönüne alınığında, AB'den gelen bildirim; bu ve benzeri bitki gelişim düzenleyicilerin seralarda kullanıldığına işaret ediyor. Üstelik kullanılan Chlormequat kimyasalına yönelik, ABD ve Avrupa’da ciddi bir endişe hakim. Zira bazı bilimsel çalışmalar, chlormequatın, üreme ve gelişim sorunlarına yol açtığı şüphesinden söz ediyor.

Hangi meyvede hormon var?

ABD merkezli Çevre Çalışma Grubu’nun(EWG) araştırması ise, ülkedeki her 5 kişiden 4’ünün idrarında chlormequata rastlandığına işaret ediyor. Yani oldukça yaygın bir kullanım sözkonusu. Sadece tarla değil açık alanda da bitki gelişimi için sebze ve meyvelerde hormon olarak adlandırılan bitki gelişim düzenleyicilerinin kullanıldığını, yulaf bazlı yiyeceklerde yüksek oranda chlormequat saptanmasından anlayabiliriz. Çünkü EWG’nin başka bir çalışması da, ABD’de satılan yulaf bazlı gıdaların yüzde 92’sinin chlormequat içerdiğini gösteriyor. Bu sonuçlar sonrası, bilim dünyasından kimyasalın insanlar üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması için kapsamlı toksisite testleri, gıda izlemesi ve epidemiyolojik çalışmalar talep edildi. Chlormequat Türkiye’de de ruhsatlı. Buğdaydan domatese, pirinçten patatese birçok bitkinin yetiştirilme sürecinde kullanılabiliyor.

Seralarda daha fazla kullanılıyor

Yapılan analizlerde, açık tarlalarda mevsime uygun yapılan üretimde 1 birim tarım zehri kullanılıyorsa, mevsimi olmayan ürünün  kapalı alanlarda üretilmesi durumunda, kullanılan kimyasalların 3'e katlandığını gösteriyor. Mesela Greenpeace Türkiye'nin, ağustos ayında Türkiye’deki marketlerden satın alıp analiz ettirdiği 30 sebze örneğinde (domates-salatalık-biber) toplam 56 adet pestisit tespit edilmiş. Aynı marketlerden, sera üretiminin yoğun olduğu sonbahar döneminde alınan 30 sebzenin analizinde ise; 139 adet pestisit saptanmış. Üstelik sonbahar döneminde laboratuvarda analiz edilen 8 örnekte, tolere edilebilir limiti aşan oranda, tarım ilacı kalıntısına rastlanmış. 

Sonuçlar ‘tarla daha sağlıklı’ diyor

Bu sonuçlar soğuk hava şartlarında kapalı ortamlarda yapılan tarımsal üretimin daha yoğun kimyasalla bulaşık olduğuna işaret ediyor. Yapılan başka çalışmalar da mevsiminde, doğal koşullarda ve açık ortamlarda, yetiştirilen sebze ve meyvenin hem besleyicilik hem de gıda güvenliği açısından daha güvenli olduğunu ortaya koyuyor. 
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *