Gıda Bülteni Gıda Şekerin tatlı tuzakları: Bağımlılık mı? Alışkanlık mı?

Şekerin tatlı tuzakları: Bağımlılık mı? Alışkanlık mı?

Her gün tükettiğini şeker beyninizi nasıl ele geçiriyor? Bilim insanları şekerin bağımlılık yapıcı etkilerini araştırıyor. Peki, siz gerçekten şekerin tadını mı seviyorsunuz, yoksa beyniniz mi buna zorluyor?

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Canınızın çekmesi gerçektir diyor, Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu'nda Beslenme Bölüm Başkanı ve Fredrick J. Stare Beslenme ve Epidemiyoloji Profesörü Frank Hu.
Bu çok tartışılan bir konu. Alkol ve nikotin sıkı klinik kriterlere göre bağımlılık yapan maddeler olarak sınıflandırılıyor. Şekerin istekleri ve kompulsif yeme davranışlarını artırdığı gösterilmiş olsa da teknik olarak mevcut klinik kriterlere göre bağımlılık yapan bir madde olarak sınıflandırılmadı.

Ancak fiziksel ve psikolojik etkiler gerçek. Gıda sistemimiz, yalnızca ilave şeker değil, aynı zamanda sağlıksız yağlar ve sodyum içeren ultra işlenmiş gıdalarla dolu. Bu tür gıdalar, çok lezzetli oldukları ve erişilebilir oldukları için istekleri artırıyor. 

Bu, alışkanlık haline gelmiş tüketime yol açar ve bu gıdaları aniden tüketmeyi bıraktığınızda, bazı yoksunluk benzeri semptomlar yaşarsınız: baş ağrısı, baş dönmesi, kaygı gibi. Ancak bu bir derece meselesidir: Alkol, nikotin ve uyuşturucular için, bu semptomlar çok şiddetlidir ve insanların bu maddeleri tamamen tüketmeyi bırakması çok zordur.

Beslenmemizde ve hayatımızda biraz tatlıya ihtiyaç var mı?

Şekerin bağımlılık yapıcı özelliği olduğunu söyleyebiliriz diyen Prof. Frank Hu, “Alkol, nikotin veya uyuşturucu gibi resmen bağımlılık yapan bir madde olarak asla sınıflandırmıyoruz. Ayrıca hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz bir yiyecek veya besin maddesi ile beslenmemizden tamamen çıkarabileceğimiz bir ilaç veya madde arasında ayrım yapmak da önemli.

Alkol veya uyuşturucuyu ortadan kaldırabilirsiniz, ancak şeker meyvelerde, sebzelerde, tam tahıllarda, sütte ve diğer süt ürünlerinde bulunur. Düşük ila orta miktarda şeker tüketirseniz, bunun önemli sağlık sonuçları veya psikolojik etkileri olmaz. En önemli ise konu dozdur” şeklinde yorumluyor.

Amerikan Kalp Derneği'nin önerisinin erkekler için 9 çay kaşığından, kadınlar için 6 çay kaşığından ve çocuklar için çok daha az ilave şeker olduğuna dikkat çeken Prof. Hu, şöyle devam ediyor: “İnsanlar tükettikleri şeker miktarının farkında olmalı. Kurabiyelerinizin ve atıştırmalıklarınızın gıda etiketlerini okuyun. Aniden bırakmak ters tepebilir, bu nedenle eklenen şeker miktarınızı kademeli olarak azaltın.

Şekeri, gerçekten bağımlılık yapan maddelerle aynı şekilde sınıflandırmak zordur. Beslenmemizde uygun miktarda şeker, lezzeti ve dokuyu iyileştirebilir; zevki artırabilir. Beslenmemizde ve hayatımızda biraz tatlılığa ihtiyacımız var. Bu yüzden şekeri nikotinle aynı şekilde sınıflandırırsanız, ters etki yapabilir.”
 

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *