Son yıllarda gıda ambalajlarında kullanılan kimyasal maddelerle ilgili endişeler artarken, özellikle Perflorlu ve Poliflorlu Alkil Maddeler (PFAS) dikkat çekiyor. Su, yağ ve kir tutmaz özellikleri nedeniyle kozmetik, fast-food ambalajları, diş ipi gibi binlerce üründe, ayrıca tava kaplamalarında ve yangın söndürme köpüklerinde kullanılan PFAS’ların temel kimyasal yapılarına ek olarak ortak bir özellikleri daha var ki; neredeyse hiç parçalanmayışları.
PFAS’ların sağlığa zararları nelerdir?
Alman Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi'nden (DZNE) araştırmacılar, insan kanında yaygın bir kirletici olan PFAS kimyasallarının varlığının, kalp hastalığı riskini artıran düşük lipit seviyeleriyle bağlantılı olduğunu buldukları bir çalışma gerçekleştirdi.
Araştırmada 2 bin 500’den fazla yetişkinin verilerinin incelenmesi ile birlikte çalışmaya katılan hemen hemen tüm bireylerin kanında PFAS tespit edildi.
Harvard Üniversitesi ve Avrupa Çevre Ajansı gibi kurumların yaptığı çalışmalara göre, PFAS’ın uzun vadede şu riskleri artırdığı düşünülüyor: Özellikle böbrek ve testis kanseri, aşıların etkinliğini azaltabilmesi, tiroid bozukluklarına yol açması ve düşük doğum ağırlığı ile doğurganlık sorunlarına neden olması.
Dünyada ve Türkiye’de PFAS düzenlemeleri nedir?
Avrupa Birliği, PFAS kullanımını kısıtlayan düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Danimarka, 2020 yılında gıda ambalajlarında PFAS kullanımını yasakladı. ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ise PFAS içeren ambalajların aşamalı olarak kaldırılmasını öneriyor. Türkiye’de ise henüz spesifik bir yasak bulunmasa da PFAS içeren ürünler konusundaki farkındalık giderek artıyor.
PFAS’tan nasıl korunabiliriz?
Kâğıt ambalajlı fast-food ürünlerini azaltın. Cam veya paslanmaz çelik kaplarda saklama tercih edin. Mikrodalgada PFAS içerebilecek kapları kullanmayın. Flor içermeyen veya PFAS’sız etiketli ambalajları tercih edin.