Kakao üretimi alarm veriyor
Çikolatanın hammaddesi olan kakao üretiminin küresel ısınmadan büyük ölçüde etkilendiğini vurgulayan Doç. Dr. Özel, kakao kuşağı olarak bilinen Batı Afrika, Güney Amerika, Malezya ve Endonezya’da sıcaklıkların kritik seviyeleri aşması, verimliliği ve kaliteyi olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.

Kakao bitkisi için ideal sıcaklığın 32°C’nin altında olması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Özel, “2023 yılında kakao üretimi yapan ülkelerde en az 42 gün boyunca bu sınır aşıldı. Bu durumun en somut etkilerinden biri fiyat artışları olarak kendini gösterdi. St. Louis Federal Rezerv Bankası verilerine göre, uzun yıllardır ton başına 2 bin- 3 bin ABD doları arasında seyreden kakao fiyatları, 2022’den sonra 10 bin dolar seviyesinin üzerine çıktı. Aşırı sıcaklıklar ve yağışlar, kakao verimini düşürerek fiyatların hızla yükselmesine neden oldu” dedi.
Çiftçide zarar görecek 
Elde edilen veriler ışığında her on yılda bir 0,3°C’lik sıcaklık artışı öngörülmekte olup 2025 yılında bu artışın 1 °C; 2100 yılında ise 3 °C olacağı tahmin ediliyor. Yüksek CO2 seviyesi ve yüksek sıcaklık kakao bitkisinin fotosentez döngüsünü etkileyerek buruşuk çiçeklere ve çürümelere sebep olmakla birlikte, ürün miktarını ve kalitesini düşürme tehlikesi altında kendini gösteriyor.
Son yıllarda iklim değişiklikleri sebebiyle üretimde görülen düşüşler fiyatlarda artışa sebep oldu. Benzin, metan ve kömür yakımı sebebiyle oluşan bu durumun Fildişi, Gana, Kamerun ve Nijerya’da daha da yüksek sıcaklıklara sebep olacağı rapor edildi. Bu durum hem hasat edilen kakao miktarını hem de kalitesini etkiliyor. Kakao üretiminin azalması sadece çikolata fiyatlarını arttırmakla kalmayacak aynı zamanda da dünyanın en fakir coğrafyalarında geçimini kakao yetiştiriciliği ile kazanan milyonlarca çiftçi ve çalışanı da tehdit edecek.
Kahve üretimi büyük tehdit altında
Dünya genelinde en çok tüketilen Arabica kahve çekirdekleri, iklim değişikliğine karşı son derece hassas. Kahve üretimi için gerekli olan serin ve stabil sıcaklıklar, küresel ısınmanın etkisiyle giderek daha az bulunur hale geldi. Araştırmalar, ılımlı bir iklim değişikliği senaryosunda bile 30 yıl içinde kahve üretim alanlarının yarısının kaybedilebileceğini gösteriyor.Bu gelişmeler kahve fiyatlarına da yansıdı. Son yıllarda aşırı hava koşullarının üretimi olumsuz etkilemesi, kahve fiyatlarını son 35 yılın en yüksek seviyelerine çıkardı.
Tanrıların yiyeceği kakao
Çikolatanın ham maddesini oluşturan kakao, bilimsel adı Theobroma cacao olan bir ağacın meyvesi. Yunanca’da Tanrı anlamına gelen “theos” ve yemek anlamına gelen “broma” kelimelerinden oluşan kakao, “Tanrıların yiyeceği” anlamına gelir. Adından da anlaşılacağı gibi keşfedildiği ilk andan itibaren günümüze kadar hep çok değerli olan kakao sadece çikolatanın hammaddesi olmadı.
Mezoamerika’da Maya ve Aztek medeniyetlerinde para birimi olarak kullanılmış ve birçok dini ritüelde yer verildi. Bu denli değerli olan kakao çekirdeklerinin yetiştirilmesi için bol yağışlı ve nemli bölgelere ihtiyaç var. Yağmur ormanları bu sebeple kakao yetiştiriciliği için uygun yerler.
Kakao kuşağı olarak bilinen Batı Afrika, Güney Amerika, Malezya ve Endonezya kakao yetiştirilen bölgeler. Bunlardan Fildişi, Gana, Kamerun ve Nijerya gibi dört Batı Afrika ülkesinde kakao, ekonominin temelini oluşturuyor.
Artık bir kahve molası kalmayabilir!
Dünya genelinde 124 kahve çekirdeği bulunmasına rağmen bunların sadece iki tanesi toplam tüketimin yüzde 99’unu oluşturuyor. Bunlardan en sık tüketilen Arabica çekirdekleri, toplam kahve üretiminin yüzde 60-70’ini oluştururken geri kalan yüzde 30-40’lık kısımı Robusta kahve çekirdekleri oluşturuyor. Ne yazık ki çokça tükettiğimiz Arabica çekirdekleri oldukça hassas üretim koşulları gerektiriyor.
Latin Amerika, Orta ve Doğu Afrika, Hindistan ve Endonezya başlıca üretim yapılan bölgeler arasında yer alıyor. Kahve çekirdekleri ekvatoral bölgedeki yüksek rakımlı çiftliklerde serin ve stabil sıcaklık (17-21 °C) koşullarında ve gölgelik alanlarda büyüyor. Bu özellikler kahveyi iklim değişikliklerinden en çok etkilenen mahsullerden biri haline getiriyor. Yapılan araştırmalar ılımlı bir iklim değişikliği senaryosunda 1,6°C’lik artışın bile 30 yıl içerisinde dünyadaki kahve üretimi yapılan alanların yarısının kaybedileceğini gösteriyor. İklim değişikliği sebebiyle sıcaklık artışı kahve ağacı mantarı ve meyve kurtlarının üremesini de teşvik edecek ve kahve üretimini tehdit edecek.
Dünya, kahve ve kakaoya sahip çıkmalı
Hükümetler arası iklim değişikliği paneli (IPCC) raporuna göre insan kaynaklı faaliyetler dünyanın sanayi öncesi döneme göre 1 °C daha ısınmasına sebep oldu. Bu durum, küresel ısınma, anormal hava olayları, kuraklık, seller, deniz seviyesinde yükselme ve Arktik denizinin erimesi gibi doğa olayları ile kendini gösteriyor. IPCC raporuna göre sıcaklık artışını 1,5 °C ile sınırlamak, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önlemek için oldukça önemli.
Bu yüzden, tarım, enerji, sanayi, ulaşım gibi alanlarda ve şehirlerde geniş kapsamlı dönüşümlerin bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Bu durum sadece kakao ve kahve üretimiyle ilgili olmayıp aslında gezegenimizin sürdürülebilirliği ve çiftçilerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gibi sosyal sorumluluk konularıyla da iç içe. Bu sebeple sera gazlarının azaltılması için önlemler almak, adil ticaret ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin desteklenmesi de tüketicilerin payına düşen önemli sorumluluklar arasında yer alıyor.