Amerikan Kalp Derneği (AHA) ve Amerikan Diyabet Derneği (ADA), obezite, metabolik sendrom ve diyabet gibi kalp hastalığı risk faktörleriyle mücadele etmek için şeker yerine yapay tatlandırıcıların kullanımına onay verdi. Bunlar sihirli birer çözüm olmasa da besleyici olmayan tatlandırıcıların akıllıca kullanımı, beslenmedeki ilave şekerleri azaltmaya yardımcı olabilir ve dolayısıyla yediğiniz kalori miktarını düşürebilir. Harvard'a bağlı Boston Çocuk Hastanesi'nde obezite ve kilo kaybı uzmanı olan Dr. David Ludwig, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından asesülfam potasyum, advantame, aspartam, neotam, sakarin, suklarozu güvenli kabul ettiğini ve kullanımına izin verildiğini ayrıca doğal düşük kalorili tatlandırıcı olan stevia'yı da onayladığını ifade ederek, insan vücudunun ve beyninin bu tatlandırıcılara nasıl tepki verdiğinin çok karmaşık olduğuna dikkat çekti.
Yapay tatlandırıcılar tatlı eğilimini yükseltebilir
Dr. Ludwig, yapay tatlandırıcı kullanan kişilerin kaybedilen kalorileri başka kaynaklarla giderebileceği ve kilo kaybını veya sağlıklı gıdaları telafi edebileceği endişesini dile getirerek “Bu ürünlerin yiyeceklerin tadını alma şeklimizi değiştirmesi de mümkün. Besleyici olmayan tatlandırıcılar sofra şekerinden ve yüksek fruktozlu mısır şurubundan çok daha etkilidir. Çok az bir miktarı bile şekerle kıyaslanabilir tatlı bir tat üretir, ancak kıyaslanabilir kalorileri yoktur. Bu aşırı yoğun tatlandırıcıların sık kullanımından kaynaklanan şeker reseptörlerinin aşırı uyarılması, daha karmaşık tatlara karşı toleransı sınırlayabilir. Yapay tatlandırıcıları düzenli olarak kullanan kişilerin, meyve gibi daha az yoğun tatlı yiyecekleri daha az çekici ve sebzeler gibi şekersiz yiyecekleri düpedüz tatsız bulmaya başlayabileceği anlamına gelir. Başka bir deyişle, yapay tatlandırıcı kullanımı sağlıklı, doyurucu ve besin değeri yüksek gıdalardan uzaklaşmanıza, besin değeri düşük, yapay aromalı gıdaları daha fazla tüketmenize neden olabilir. Sonuç olarak, daha fazla tatlı isteyebilir, besleyici yiyecekler yerine tatlı yiyecekleri tercih etme eğiliminde olabilir ve kilo alabiliriz” dedi.
Bazı çalışmalar kanser riskini gösteriyor
Fransa’da yürütülen, toplum bazlı gözlemsel bir çalışma olan Nutri-Sante’den elde edilen bulgulara göre, özellikle aspartam ve asesülfam gibi tatlandırıcıları normal ortalamaya göre daha fazla tüketen kişiler, bu tatlandırıcıları tüketmeyenlere göre 8 yılda yüzde 13’den daha fazla genel kanser riski taşıdığını, PLOS Medicine'da yayımlanan çalışmada, aspartamın aşırı tüketiminin hiç tüketilmeme durumuna kıyasla, yüzde 22’den daha fazla genel kanser riski ve yüzde 15 daha fazla obezite bağlı kanser riski ile ilişkili olduğu bildirildi.
Yapay tatlandırıcılar şekerin güvenli alternatifi değil
Fransa Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü ve Sorbonne Paris Nord Üniversitesi’nden Charlotte Debras ise “Bulgularımız, yapay tatlandırıcıların yiyecek veya içeceklerde şeker için güvenli alternatifler olarak kullanımı desteklememektedir ve potansiyel olumsuz sağlık etkileri hakkında tartışmaları ele almak için önemli ve yeni bilgiler sağlamaktadır. NutriNet-Sante kohort çalışmasından elde edilen sonuçlar, dünya çapında birçok yiyecek ve içecek markalarında bulunan yapay tatlandırıcıların artan kanser riski ile ilişkili olduğunu öne sürmektedir” şeklinde konuştu.
Doğrusu; her ikisinden de uzak durmak
Aston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Diyetisyen Duane Mellor ise “Bu çalışmalar, yapay tatlandırıcılar veya diyet içecekleri bırakıp şeker kullanımına geri dönmemiz gerektiğini kanıtlamıyor ve önermiyor. Ancak çalışma, yapay tatlandırıcıların şekerin yerini alacak kadar harika olmadıklarını ve şeker kadar kendi potansiyel riskleri de beraberinde getirdiklerini ileri sürüyor. İdeal cevap, muhtemelen her ikisinden de uzak durmak.”