Oruç tutarken dikkat edilmesi gereken en önemli konu ise su tüketimi. Alınacak sıvı miktarını iftar ve sahur arasındaki süreye yayarak tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Ilıca, mide kapasitemizi zorlamadan mümkünse yudum yudum ve ılık bir şekilde tüketilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu süre içerisinde içilen çorba, ayran, şeker ilavesiz olarak hazırlanan komposto ve hoşaf, tüketilen sebze, salata malzemeleri ve meyvelerin içerdikleri su ve bitki çayları sıvı tüketimine de destek olacağını söyleyen Ilıca, “Gün içinde su ve mineral kaybının kişisel gereksinimlerimizi göz önünde tutarak ortalama 2-2,5 litre halinde tüketmemiz gerekir. Ancak Ramazan’da bu miktarı iftar ve sahur arasına yayarak tüketmek daha faydalı olacaktır” dedi.
Ramazan’da kilo kontrolünü nasıl yapabilirim?
Ramazan döneminde özellikle iftar sonrası yapılacak 45 dakikalık yürüyüşlerin hem sindirimi rahatlatacağını hem de kilo kontrolü sağlanmasına destek olacağını vurgulayan Ilıca, “Ramazan demek bir çoğumuz için aynı zamanda mis gibi kokan sıcacık pide demek. Elbette ki bu dönemde piden mahrum kalmayacağız ancak her şeyde olduğu gibi pide de miktar kontrolünü yapmak genel sağlığımız ve kilo kontrolümüz için önemli. Pide tüketirken, avuç içimizi ölçü olarak belirlemek ve bu miktar pide yiyeceksek o öğündeki diğer bir karbonhidratlı gıdadan feragat etmek öğün dengesini sağlamak için iyi olacaktır” şeklinde konuştu. 
Bağışıklık sistemini Ramazan’da nasıl korumalıyım?
Oruç tutarken aynı zamanda bağışıklık sistemimizi korumak için gerekli vitamin ve mineral desteğimizi almayı ihmal etmemek gerektiğinin altını çizen Ilıca şöyle devam etti: “Sahurda ve iftar sonrasında ara öğün olarak tercih edilebilecek avuç içinizi dolduracak kadar meyve, hem lifli yapısıyla barsak dostu hem sıvı tüketimimize destek hem vitamin mineral içeriği ile bağışıklık desteği olacaktır.”
