Gıda Bülteni Beslenme Besin liflerinde devrim: Çözünür ve çözünmez lifler yeniden tanımlandı

Besin liflerinde devrim: Çözünür ve çözünmez lifler yeniden tanımlandı

Avustralyalı gıda bilim insanları, besinlerdeki lif sınıflandırmasını revize ederek çözünür ve çözünmez lifleri yeniden tanımladı. Bu çalışma, beslenme, bağırsak sağlığı ve gıda inovasyonu alanlarında yeni perspektifler sunarak önemli bir adımı temsil ediyor. Araştırma sonuçları, bu alanda daha ileri çalışmaların yolunu açabilir ve insanların daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmelerine yardımcı olabilir.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Avustralya, Melbourne'deki RMIT Üniversitesi'ndeki bilim insanları, geleneksel "çözünür" ve "çözünmez" kategorilerinin ötesine geçerek beslenme liflerinin sınıflandırılma biçimini yeniden tanımladı.

Beş temel özelliğe dayanan yeni sistemleri, beslenme lifinin gıda formülasyonunda ve sağlık rehberliğinde nasıl kullanıldığını değiştirebilir.
Meyvelerden, sebzelerden, fasulyelerden ve tam tahıllardan elde edilen beslenme lifleri sindirim, kalp sağlığı, kan şekeri kontrolü ve hatta hastalık önleme için günlük almamız gereken besinler. Ancak faydalarına rağmen birçok nüfus hala çok az lif tüketiyor ve mevcut sınıflandırmalar farklı liflerin vücutta nasıl işlev gördüğünün karmaşıklığını yakalamada başarısız oluyor.

Liflere daha hedef odaklı bir yaklaşım

RMIT Üniversitesi'nde gıda bilimci olan Profesör Raj Eri, mevcut beslenme önerilerinin çok geniş kapsamlı olduğunu ve tüketicilere belirli sağlık yararları için en iyi lif seçimleri konusunda rehberlik etmede başarısız olduğunu savunuyor. 

Gıda bilimcisi Profesör Raj Eri ve doktora adayı Christo Opperman

Farklı ilaçların farklı rahatsızlıkları hedeflemesi gibi, farklı lif türlerinin de aynı görevi yaptığını ifade eden Prof. Eri “Örneğin, elma ve muz her ikisi de beslenme lifi açısından zengin, ancak her birindeki lif çok farklı çalışıyor. Araştırmamız, belirli rahatsızlıkları tedavi etmek için hangi lif türünü yememiz gerektiğini anlamaya yardımcı oluyor” dedi.

Bu boşluğu kapatmak için araştırmacılar, beş temel özelliğe dayalı yeni bir lif sınıflandırma sistemi öneriyor: omurga yapısı, su tutma kapasitesi, yapısal yük, lif matrisi ve fermantasyon oranı. 

Daha iyi sağlık için hassas beslenme

Çalışmanın baş yazarı ve RMIT doktora adayı Christo Opperman, bu yeni sınıflandırmanın daha doğru sağlık tavsiyeleri sağlayabileceğini belirterek şöyle konuştu: “Örneğin, kolon sağlığını desteklemek istediğinizi varsayalım. Bu durumda, aşağıdan yukarıya yaklaşımla tanımlanan bir lifin özelliklerini belirlersiniz ve bu da sizin istediğiniz sonuçla uyumludur.

Biz bağırsak mikrobiyotasıyla nasıl etkileşime girdiklerini haritalayarak halihazırda 20 farklı lifi inceledik. Şimdiye kadar bu tür spesifik etkileşimler yeterince incelenmemişti, ancak bu çerçeveyi bir başlangıç olarak kullanarak çok daha faydalı ve detaylı bir anlayışın eşiğindeyiz.”

Küresel lif açığının giderilmesi

Lifin sağlık açısından bilinen faydalarına rağmen çoğu insan yeterli miktarda lif tüketmiyor. Profesör Eri, Avrupa ve ABD dahil olmak üzere ankete katılan tüm ülkelerde her popülasyonda lif eksikliği görüldüğünü vurguladı. Önerilen günlük lif alımı 28-42 gram arasında olsa da birçok popülasyonda lif eksikliği görülüyor. Ortalama olarak Amerikalılar günde sadece 12-14 gram tüketirken Avrupalılar günde 18-24 gram tüketiyor. Lifin en önemli besin öğelerinden biri olması nedeniyle bu durumun özellikle kaygı verici olduğunu vurguladı.

Çözünür ve çözülemez olanın ötesine geçmek

Geleneksel sınıflandırmalar lifleri çözünür (suda çözünür ve kalp sağlığını ve kan şekeri kontrolünü destekler) ve çözünmez (sindirime yardımcı olur ancak genellikle bağırsakta fermente olmaz) olarak ayırır. Ancak, çalışmanın araştırmacıları bu ikili sistemin çok basit olduğuna inanıyor.
 


 

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *