Gıda Bülteni Gıda Mikroplastikleri nasıl yiyoruz?

Mikroplastikleri nasıl yiyoruz?

Araştırmalara göre, şehirlerde yaşayan insanlar, yiyip içtikleriyle her gün birkaç miligram plastik parçacığı fark etmeden yutuyor. Bu mikroplastikler birçok hastalığın nedeni olarak görülüyor. Peki mikroplastikler yiyeceklerimize nasıl karışıyor? Korunmak için ne yapmalıyız ve hangi gıdalar daha riskli? Gıda Bülteni'nin derlediği veriler, en riskli grupta konserve gıdalar, karton ambalajlı içecekler ve midyelerin olduğunu gösteriyor.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Gözle görülemeyen küçük plastik parçaları, gıda yoluyla vücudumuza giriyor. Bugüne kadar insan kanında, plasentada, midede hatta beyin dokularında bile saptanan mikroplastiklerin sofraya kadar ulaşmasının temel nedeni; gıdayla temas eden plastik ambalaj ve malzemeler. 

Mesela streç film olarak anılan şeffaf plastik ürünle gıdaları sardığınızda o malzemede bulunan mikro ölçekteki plastikler gıdaya da geçiyor. Yiyeceğin sıcak olması veya muhafaza edilen sürenin uzaması da mikroplastik yoğunluğunu artırıyor.

Hangi gıdalar daha riskli?

Bazı paketli gıdalar; midye, deniz balığı ya da konserve balık, ambalajlı su, karton bardakta içilen çay, kahve, sofra tuzu, hatta şarap bile mikroplastik içerme riski yüksek olan gıdalar arasında. 

Bu riski azaltmak ise tüketim tercihlerini değiştirmekle mümkün. Zira, mikroplastik içeren gıdaları ne kadar az tüketirsek, petrol türevi bir kimyasal olan ve içerisinde yüzlerce zararlı bileşik barındıran plastiklerin yol açacağı zararlardan da o ölçüde korunmuş oluruz. Gelin önce mikroplastiğin ne anlama geldiğine ve nelerden oluştuğuna bir gözatalım..

Mikroplastik plastik nedir?  

Mikroplastik adından da anlaşılacağı gibi plastiğin mikro boyutu için kullanılan bir tabirdir. Boyutu, 5 mm ile 1 mikrometre arasında olan plastik parçacıklara mikroplastik deniliyor. Oldukça küçük olmaları nedeniyle de çıplak gözle mikroplastikleri fark etmek oldukça güçtür. 

Plastik bocuklar şeklinde üretilen birincil mikroplastikler, plastik endüstrisi tarafından üretilir ve kozmetikte, kişisel bakım ürünlerinde ve temizlik maddelerinde kullanılır. 

Diğer mikroplastik çeşidi ise peletlerdir. Bunlar da daha iri boyutta olup, büyük plastik malzemelerin yapımı ve kalıplanmak amacıyla üretilir. 

Bir diğer mikroplastik çeşidi de giysileri üretmek için kullanılan sentetik liflerdir. Tüm bu mikroplastikler rüzgâr veya şehirlerin atık suları yoluyla hem tatlı sularda hem de denizel ortama taşınırlar. 

Mikroplastiklerin onlarca yıldır yaygın kullanımı sonucunda denizlerin her katmanında yaygın hale gelmişleridir. İkincil mikroplastikler ise, plastik torbalar, ambalaj ürünleri, gıda paketleri gibi malzemelerde kullanılan ve zamanla bozulma ve aşınmaya uğrayarak bulundukları ortama salınan düzensiz plastik parçalardır. Gıdada başlıca risk konusu olan mikroplastikler de bu grupta yer alır.

Mikroplastiğin zararları nelerdir?

Gıda yoluyla vücuda giren mikroplastikler, bünyelerinde barındırdıkları BPA gibi zararlı yüzlerce kimyasalı da metabolizmaya bulaştırır. Başta BPA olmak üzere endokrin bozucu etkiye neden olan bu kimyasalların, çeşitli hastalıklara neden olabildiği bilimsel çalışmalara yansımış durumda. 

Öte yandan, mikroplastik birikiminin Alzheimer ve MS gibi hastalıklarla da ilişkili olduğunu savunan makalele var. Özellikle beyin hücrelerinde saptanan plastik parçacıların diğer organlara göre daha fazla olması ,(böbrek ve karaciğerden 30 kat fazla) nörodejeneratif hastalık riskinde artışla açıklanıyor.

Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar, mikroplastiklerin kan, plasenta, mide, bağırsak ve beyine ulaştıklarını gösteriyor. Ayrıca BPA’nın idrar, kan, anne sütü ve doku örneklerinde bulunabildiği defalarca çalışmalarla kanıtlanmıştır.  

Mikroplastik vücuttan nasıl atılır?

Farklı disiplinlerde yapılan birçok çalışma, mikro boyutlu plastiklerin vücutta kan dolaşımı yoluyla çeşitli organlara dağıldıklarını gösterdi. Diğer yandan yapılan idrar testleri de, mikroplastiklerin vücuttan idrar ve dışkı yoluyla atılabildiğine işaret ediyor.

Tuz ile 200 plastik parçası yutuyoruz

Palstiklerin yol açabileceği hormon bozucu etkiden endişe eden insanların en çok merak ettiği sorulardan biri de, mikroplastik içeren gıdaların hangileri olduğu. Yapılan çalışmalar, sofra tuzunun önemli bir mikroplastik kaynağı olduğunu gösteriyor. 

Türkiye’de incelenen 16 sofra tuzunun kilogramında, 16 ila 84 adet arasında plastik parçacığı saptanmış. Çalışmaya göre bir yetişkinin 1 yılda sadece tuz kaynaklı yuttuğu mikroplastik parçacığı 200’den fazla.


Suda mikroplastik var mı?

Su ve maden suyu da mikroplastik barındıran içecekler arasında yer alıyor. Almanya’daki marketlerden alınan 32 gazlı su örneğinin litresinde 2 bin 649 adede kadar mikroplastik bulunmuş. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2023 yılında yayınladığı 'Mikroplastikler Bilimsel Görüş' raporu ise tüketilen her bir litre alkolsüz içecek ile insanların ortalama 9 adet mikroplastiğe maruz kaldığına işaret ediyor.

Mikroplstik içeren gıdalar hangileri?

Raporda, poşet çaylar, yoğurt, süt, midye, istiridye, balı ve şekerin küçük plastik parçacıklar içerme riski yüksek gıdalar olduğu belirtiliyor. Yapılan bir çalışmada da her 10 mideyenin 7'sinden mikroplastik çıkmış. En yüksek plastik yoğunluğu da İstanbul'dan toplanan midye örnekerinde saptanmış. Aynı çalışmda, kefal başına 2.5, istavritte de 0.4 adet mikroplastik olduğu belirtiliyor. Çiftlik balıklarının beslendiği balık unlarında da, ciddi miktarda plastik parçaları var.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *