Bireysel karbon emisyonlarımızı azaltmaya gelince, atabileceğimiz en etkili adımlardan biri daha sürdürülebilir beslenmek. Küresel gıda üretimi, insan kaynaklı tüm sera gazı emisyonlarının yüzde 35'inden sorumlu. Hayvansal ürünler, beslenme emisyonlarımızın büyük kısmını oluştururken, dünyanın kalorilerinin yalnızca yüzde 20'sini sağlıyor.
Süt ürünleri, yumurta, balık ve et gibi hayvansal ürünlerin iyi protein kaynakları olduğu biliniyor. Vücudumuzun büyümesi ve onarılması için doğru miktarda protein almak ise çok önemli.
Proteinden zengin düşük karbonlu beslenmek mümkün mü?
Düşük karbonlu ve aynı zamanda besleyici bir yemek isteyenler için doğru protein seviyesini elde etmek zor olabilir. Birçoğu "karbon nötr" veya "sürdürülebilir" olduklarını iddia eden ancak bu iddiaları her zaman desteklemeyen, bize sunulan çok çeşitli ürünlerle karmaşıklaşıyor.
Peki, protein açısından zengin, düşük karbonlu bir beslenme gerçekten nasıl görünürdü? Et ve süt ürünleri iklim için ne kadar kötü? Sadece tofu, nohut ve bezelye gibi bitki bazlı proteinler yemek ne kadar daha sürdürülebilir? Peyniri mi yoksa tavuğu mu kesmek daha iyi? Hangi hayvansız alternatifler en düşük emisyon çıktısına sahip?
Oxford Üniversitesi'nde araştırmacı olan Joseph Poore ve İsviçre'deki Agroscope araştırma enstitüsünde gıdanın yaşam döngüsünü inceleyen Thomas Nemecek tarafından derlenen, gıda sistemlerinin şimdiye kadar yapılmış en büyük analizinden elde edilen verileri kullanarak bu soruları yanıtlamaya koyuldu.
Analize göre sığır eti, 100g protein başına 49,9kg CO2 eşdeğeri veya CO2e üretiyor, bu da 2,35 biftekteki miktara eşdeğer. En yüksek sera gazı (GHG) ayak izine sahip ikinci proteinler, 100g başına 19,9kg CO2e üreten kuzu ve koyun eti.
CO2e nedir?
CO2 eşdeğeri veya CO2e, çeşitli sera gazlarının atmosferi ısıtma kapasitelerine, yani küresel ısınma potansiyellerine göre emisyonlarını ölçmek için kullanılan ölçüt.
Dünya Kaynakları Enstitüsü'nde sürdürülebilir beslenme direktörü olan Anne Bordier, "Sığır etine o kadar çok vurgu yapılıyor ki, insanlar genellikle diğer et türlerini ve bunların etkilerini unutuyor" diyor.
İnekler, koyunlar ve keçiler, yiyeceklerini sindirirken metan çıkaran birden fazla mide odasına sahip olan geviş getiren hayvanlar. Atmosferde daha kısa ömürlü olmasına rağmen metan, 20 yıllık bir süre boyunca karbondioksitten (CO2) 84 kat daha fazla küresel ısınma etkisine sahip olan oldukça güçlü bir gaz.
Fransa'daki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde fizikçi ve araştırmacı olarak çalışan ve 2021 yılında et ve süt proteinlerinin karbon ayak izini analiz eden Sophie Marbach, hayvancılığın yüksek metan üretiminin yanı sıra hayvan yemi üretmek, taşımak ve hayvan çiftliklerini işletmek için sera gazı emisyonu yapıldığını söylüyor.
Anne Bordier, süt sığırı sürüsünden elde edilen sığır etinin, sığır sürüsünden elde edilen ete göre daha düşük sera gazı ayak izine sahip olduğunu, çünkü ineğe yatırdığınız tüm kaynaklar (yem, arazi, su ve gübre) karşılığında daha fazla yiyecek elde ettiğinizi söylüyor.
Süt inekleri genellikle yaklaşık üç yıl boyunca yüksek süt verimi sağlar, ardından kesilerek etleri sığır eti yapımında kullanılır.
Kümes hayvanları mı sığır eti mi? 
Tavuk, hindi, tavşan ve ördek gibi küçük, geviş getirmeyen hayvanlardan elde edilen et, sığır eti ve kuzu etinden çok daha düşük bir GHG ayak izine sahip. Örneğin, tavuk, sığır etinden neredeyse dokuz kat daha düşük bir GHG ayak izine sahip ve 100g protein başına 5,7kg CO2e üretir.
İngiltere'deki York Üniversitesi'nde gıda, iklim ve toplum profesörü olan Sarah Bridle, bunun "oldukça düşük" olduğunu söylüyor. "Çiftlik balıklarına ve yumurtalarına gerçekten benziyor” diyor.
Domuz etinin sera gazı ayak izi (7,6 kg), sığır etinden yaklaşık 6,5 kat daha düşük ve kümes hayvanlarından (5,7 kg) 1,4 kat daha yüksek.
En yüksek emisyon hangisinde?
Tarımda kuzu eti ve sığır etinden sonra en yüksek üçüncü emisyonu tavuk veya domuz eti değil, peynir üretiyor.
Sophie Marbach, "Vejetaryenliğin harika olduğu konusunda bir fikir birliği var, ancak daha sonra peynirin aslında oldukça karbon yoğun bir madde olduğunu unutuyoruz. Bunun ineklerin yüksek metan üretimi ve az üretim için çok fazla girdiye ihtiyaç duymaları gerçeğinden kaynaklanıyor” diyor.
Peynirin sera gazı ayak izi (100 gr protein başına 10,8 kg CO2e) tavuğunkinden neredeyse iki kat daha fazla ve aynı zamanda domuz eti ve yumurtadan da daha yüksek (4,2 kg CO2e).
Beslenme emisyonları, yediğiniz peynir türüne bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Sarah Bridle, “Parmesan gibi daha sert peynirlerin daha fazla sütle yapıldıkları için yumuşak peynirlerden daha fazla karbon yoğunluğuna sahip. Yumuşak peynirler daha fazla su içerir. Örneğin, süzme peynirde çedar peynirinden yüzde 50 daha fazla su var” diyor.