Kış mevsiminin kendisini iyice hissettirdiği şu günlerde hem havaların soğuması hem de kapalı ve kalabalık anlarda daha fazla vakit geçirmemiz nedeniyle viral enfeksiyonlara daha fazla maruz kalabiliyoruz.
Bunun doğal sonucu olarak bağışıklık sistemimiz kuvvetli değilse hasta olma ihtimalimiz her mevsime göre maalesef biraz daha fazla olabiliyor. Amerikan Hastanesi’ndeki 20 yıllık deneyiminin ardından bireysel olarak çalışmalarına devam eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Ayça Ilıca Murat bu dönemde hasta olmamak için nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattı.

Lifli beslenmeye özen gösterin!
Kuvvetli bir bağışıklık sistemi için özellikle kış aylarında yeterli ve dengeli beslenme enfeksiyonlara karşı önemli bir kalkan yaratabiliyor. Yeterli miktarda protein alımı, antioksidan içeriği yüksek vitamin mineral ve lif içeriği zengin mevsimine uygun gıdalardan beslenme bu dönemde bağışıklığın güçlenmesi için önemli bir adımdır.
Nar suyundan ziyade kendisini yiyin!
Antioksidan kapasitesi oldukça yüksek olan nar kışın başlangıcının habercisi olmasının yanı sıra, içeriğindeki önemli miktarda potasyum, A ve C vitamini, yüksek lif ve niyasinle bu dönemin en önemli bağışıklık destekçisidir.
İçeriğindeki besin öğeleriyle kolesterol düşürücü özelliği kalp sağlığımız için de oldukça önemlidir.
100 ml. Taze hazırlanmış nar suyu, 100 ml kırmızı şarap ya da 100 ml yeşil çaya oranla 2-3 kat daha fazla anti- oksidin kapasitesine sahiptir.
Nardan en yüksek verimi alabilmek için yine de suyunu sıkmak yerine kabuklarını ayıkladıktan sonra çekirdekleri ile birlikte iyice çiğneyip tüketilmesini tavsiye ederiz.
Anti-viral, anti-balteriyel, anti -inflamatuar, anti-fungal etkilere sahip nar kabuklarını soyulduktan sonra düşük ısıda kurutup ister kış çaylarınıza arama vermek için isterseniz de ince öğütüldükten sonra yoğurda keklere veya salatalara hem arama verici hem de yüksek lif içeriğiyle bağırsak düzenleme amacıyla kullanılabilir.
Sülfürlü gıdaları beslenmenize ekleyin!
Gün içerisinde nar ile birlikte, yine benzer vitamin ve mineral içeriğine sahip bu mevsimin simgesi portakal, mandalina, kivi veya greyfurttan herhangi birinin tüketilmesi bağışıklığın korunması için yeterli olacaktır.
Kış mevsiminin geldiğinin habercisi olan özellikle pırasa, karnabahar, lahana, brokoli, brüksel lahanası, soğan, sarımsak gibi gıdalar içeriklerindeki yüksek sülfürlü birleşiklerden dolayı çok kuvvetli antioksidan özelliğe sahiptirler.
İçeriklerindeki kolin sayesinde Alzheimer gibi nörolojik hastalardan korurken aynı zamanda yüksek lif içerikleri ile bağırsak dostu ve düşük kalori içerikleri ve yüksek tokluk hissi ile kilo kontrolünde de oldukça yardımcılardır.
Çaylarınızı tarçın ve karanfille lezzetlendirin
Ayrıca soğuk kış günlerinde yüksek gingerol ve piperin içeriği ile hem bağışıklık hem de vücut ısımızı koruyabilmemiz zencefil, zerdeçal, karabiber, kırmızı biber, tarcın ve karanfil gibi aroma verici gıdalardan faylanabiliriz.
Geleneksel kış mevsimi içeceği olan salep, bu mevsimde solunum yolu hastalarında rahatlatıcı, bağışıklığı güçlendirici ve enerji artırıcı özelliğe ile tercih edilebilir.
Tüketilirken salebin orkide bitkisinin yumrularından elde edildiğini, hazır toz karışımların içeriğini etiket bilgisinden okumamız gerektiğini şeker içeriği ve nişasta içeriği yüksek karışımların faydadan çok zarara sebebiyet verebileceklerini unutmamalıyız.
Fermente ürünler bağışıklığımızı en önemli koruyucuları
Kış mevsimi için sonbaharda hazırlanan kışlık turşular fermente ürünler oldukları için yine bağırsak dostu içerikleriyle bağışıklığımızın en önemli koruyucularındandır. Ayrıca bu dönemin yine salata malzemesi olarak tercih edilen turp alabaş pancar gibi sebzeleri hem antioksidan içerikleri hem de sindirim sistemi düzenleyici etkileriyle oldukça faydalı gıdalarıdır.
Unutmamız gereken her bireyin bu gıdalara olan ihtiyaçlarının kişisel olarak farklı olmasıdır. Beslenme uzmanı tarafından hazırlanan gereksinimlerine uygun beslenme planınız sağlığınız