Ucla Health Jonsson Kapsamlı Kanser Merkezi Üroloji Bölümünden Prof. Dr. William Aronson, bu beslenmenin prostat kanseri sonuçlarını nasıl etkileyebileceğini anlama yolunda önemli bir adım olduğuna dikkat çekerek, “Birçok erkek, kanserlerini yönetmeye ve hastalıklarının ilerlemesini önlemeye yardımcı olmak için beslenme de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleriyle ilgileniyoruz. Bulgularımız, beslenmenizi ayarlamak kadar basit bir şeyin potansiyel olarak kanser büyümesini yavaşlatabileceğini ve daha agresif müdahalelere ihtiyaç duyulmadan önce geçen süreyi uzatabileceğini gösteriyor" dedi. Prof. Dr. Aronson, “Bu önemli fark, beslenme değişikliklerinin kanser büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini, potansiyel olarak daha agresif tedavilere olan ihtiyacı geciktirebileceğini veya hatta önleyebileceğini gösteriyor" şeklinde konuştu.
100 erkek üzerinde inceleme yapıldı
Beslenmenin veya takviyelerin prostat kanserini yönetmede rol oynayıp oynamayacağını belirlemek için Ucla liderliğindeki ekip, düşük riskli veya orta riskli prostat kanseri olan ve aktif gözetimi seçen 100 erkeği içeren CAPFISH-3 adlı prospektif bir klinik çalışma yürüttü. Katılımcıların, normal beslenmelerine devam etmeleri veya bir yıl boyunca balık yağıyla takviye edilmiş düşük omega-6, yüksek omega-3 diyeti uygulamaları için rastgele atandı.
Omega-6 ve Omega-3 yağ alımının davranışları incelendi
Müdahale kolundaki katılımcılar, kayıtlı bir beslenme uzmanı tarafından, diyet danışmanlığı aldı. Hastalara, yüksek yağlı/yüksek kalorili yiyecekler için daha sağlıklı, daha düşük yağlı alternatifler (salata sosu için zeytinyağı veya limon ve sirke kullanımı gibi) ve daha yüksek omega-6 içeriğine sahip yiyeceklerin (cips, kurabiye, mayonez ve diğer kızarmış veya işlenmiş yiyecekler gibi) tüketimini azaltmaları konusunda rehberlik edildi. Ayrıca somon gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar yemeleri ve ekstra omega-3 için balık yağı kapsülleri vermeleri tavsiye edildi. Amaç, omega-6 ve omega-3 yağlarının alımını olumlu bir dengeye getirmek ve katılımcıların davranışlarını nasıl değiştireceklerini kontrol etme konusunda kendilerini güçlendirilmiş hissetmelerini sağlamaktı. Kontrol grubu herhangi bir diyet danışmanlığı almadı veya balık yağı kapsülleri kullanmadı.
Beslenme ile yüzde 15’lik gerileme sağlandı
Araştırmacılar, kanser hücrelerinin ne kadar hızlı çoğaldığını gösteren ve kanser ilerlemesi, metastaz ve sağ kalımın önemli bir göstergesi olan Ki-67 indeksi adı verilen bir biyobelirteçteki değişiklikleri izledi. Çalışmanın başlangıcında ve bir yıllık sürenin sonunda, kanser bölgelerini izlemeye ve yerini belirlemeye yardımcı olan bir görüntü birleştirme cihazı kullanılarak aynı bölgeden biyopsiler alındı. Sonuçlar, düşük omega-6, omega-3 açısından zengin beslenme ve balık yağı grubunda Ki-67 indeksinde yüzde 15'lik bir düşüş olduğunu, kontrol grubunda ise yüzde 24'lük bir artış olduğunu gösterdi.
